bugün

entry'ler (61)

berna koraltürk

Emily blunt'a cok benzemektedir. Seytan Marka Giyer filmindeki hirsli asistan rolunden hatirlarsiniz kendisini.

berna koraltürk

Emily Blunt'a çok benzemektedir. Şeytan Marka Giyer filmindeki hırslı asistan rolünden hatırlarsınız kendisini.

4 eylül

5 sene önce sevgili arkadaşımı bir trafik kazasında kaybettiğim gün. zaman geçtikçe yokluğu büyüyor, zaman iyi gelmiyor yani sadece kabulleniyorsun, metanetin arttırıyor olsa olsa, ara sıra özlemi içinde ağlıyorum, yerine başka bir dost koyulamıyormuş, keşke daha çok birlikte vakit geçirseydik. nur içinde yat, özletme bari arada sırada rüyada görüşelim.

yalnızlık

yanlız yazanların en çok yaşadığı durum olduğunu düşünüyorm. zira çevrelerinde oğlum doğrusu yalnız diyecek yakınlıkta birileri yoktur.

espresso

içerken güldüren güldürürken içiren bir kahve türü söyleyin.
cvp: espresso

genetik mühendisiyle girilen diyaloglar

soru: en ahlaklı bilim dalı hangisidir?
cvp: genetik

aşk için gerekli üç şey

mazhar fuat özkan ve üçlünün kombinasyonları.

cüzdanda kimlik taşımamak

kimliklerin cüzdana sığmayacak şekilde tasarlanması ya da cüzdanların da olabilir.

birine değersiz olduğunu anlatma yolları

ciğerinin bile beş para etmediğini söylemek, organ bağışından soğutmak.

fyodor mihailovic dostoyevski

kötü gün dosteyevskisi. (bkz: insancıklar) (bkz: öteki) (bkz: yer altından notlar)

doğum gününde facebook hesabını donduran insan

bu sene yapmayaım düşündüğüm hareket, belki de komple kapatmak için facebooku bir başlangıç olur. ne demişler başlamak kapatmanın yarısıdır.

eylül

eylülde gel... konuşmadan yürüyelim, gireyim koluna...

fazla klişen var mı

üzerindeki elbisyei görsen yıkılıyor...
yanındaki çocuk ığranççççç görüceksin kızıımmm
ayyy inanmıyorum
nereye akıyoruz gençler... v. s.

fazla klişen var mı

klişenin klişe olabilmesi için olgunlaşıp biraraya gelmesi gereken şartlar nelerdir? bilenler bilmeyenlere anlatsın.

fazla klişen var mı

taze bitti.

mor gay rengidir

uludağ gibi adamdı...

nişantaşılı laikçi kadınlar

7.yüksek topuklarının sesinde yürüyüp gerçek seslere kulaklarını tıkayanlar güruhu... murathan mungan'ın yüksek topuklar romanındaki gibi. kabahat topukta değil kullananın işine geleni işitme engelinde... (bkz: yüksek topuklar)

her şeye rağmen her eşikte işittikleri sesler:

para sesi= daha çok alışveriş
su sesi= tatil, deniz
dedikodu= 5n,1k

(rhanelli kopyaladım tamamen kelimesi kelimesine anlatmak istediğim budur çünkü) Not: bazıları bu yazdıklarıma sevinmesin, burada olay türban, din, dil, ırk başörtüsü degil bildiğin burjuva sınıfının boşvermişiliği, bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasıncılığıdır.

nişantaşılı laikçi kadınlar

yüksek topuklarının sesinde yürüyüp gerçek seslere kulaklarını tıkayanlar güruhu... murathan mungan'ın yüksek topuklar romanındaki gibi. kabahat topukta değil kullananın işine geleni işitme engelinde... (bkz: yüksek topuklar)

her şeye rağmen her eşikte işittikleri sesler:

para sesi= daha çok alışveriş
su sesi= tatil, deniz
dedikodu= 5n,1k

(rhanelli kopyaladım tamamen kelimesi kelimesine anlatmak istediğim budur çünkü) Not: bazıları bu yazdıklarıma sevinmesin, burada olay türban, din, dil, ırk başörtüsü degil bildiğin burjuva sınıfının boşvermişiliği, bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasıncılığıdır.

sipahi ocağı atlıspor kulübü

1913 yılında kurulmuş Türkiye'nin en eski binicilik kulübü. Henüz ata binmeyi yeni öğrenmeyi başladığım hoş, sakin, huzurlu mekan. Ata binmek gibi benim gibi bir çocukluk hayaliniz varsa buyurun gidin. Sanıldığı gibi pahalı bir spor değil ma sanıldığı kadar kolay da değil ama atlarla iletişimin müthiş huzur verdiği kesin. Arda Hoca var, O özel ders veriyor. (bkz: Arda Hoca) Amatörler için özel atlar var, açık ve kapalı maneji bulunan güzel bir tesis.

sipahi ocağı

Aynı zamanda Türkiye'nin en eski binicilik kulübü. Since 1913!